Depremin yaralarını saran şehir, en çok çocuğu koruyucu aileye emanet eden il oldu.
6 Şubat depreminin ardından sosyal yaraların sarılmasında örnek bir dayanışma sergileyen Hatay, bu kez de koruyucu ailelikte Türkiye birincisi oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2025 yılı itibarıyla Türkiye genelinde koruyucu aileye teslim edilen çocuk sayısında en yüksek oran Hatay’da gerçekleşti.
Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın eşi Esra Masatlı’ya koruyucu ailelik konusundaki özverili çalışmaları nedeniyle takdir plaketi sundu.
Koruyucu Aile Günü’nde Anlamlı Buluşma
30 Haziran 2025 Pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Koruyucu Aile Günü Programı, devlet ve toplumun üst düzey temsilcilerini bir araya getirdi. Programa; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bakanların eşleri, il valilerinin eşleri, koruyucu aileler ve çok sayıda yerli-yabancı davetli katıldı.
Emine Erdoğan: “Vali eşleri hayırlarda yarışıyor”
Etkinlikte konuşan Emine Erdoğan, koruyucu ailelik sisteminin yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada yaygınlaştırılması gereken bir model olduğunu vurguladı. Erdoğan, vali eşlerinin bu konuda büyük sorumluluk taşıdığını belirterek:
“Koruyucu ailelik konusunda toplumda farkındalık oluşturmak için gösterdikleri çaba nedeniyle vali eşlerimizi kutluyorum. Bu yıl, Hatay, Isparta ve Kahramanmaraş en örnek iller oldu. Özellikle Hatay’daki başarı takdire şayandır.” dedi.
Hatay’ın Gönül Elçisi: Esra Masatlı
Hatay’da koruyucu aile hizmetinin yaygınlaşmasında aktif rol alan Esra Masatlı, depremin ardından çocukların güvenli aile ortamlarına kavuşabilmesi için yürütülen çalışmalarda öncülük etti. Koruyucu Aile Hizmet Modeli kapsamındaki bu çabaları nedeniyle, Emine Erdoğan tarafından plaketle onurlandırıldı.
Depremden Umuda: Hatay’da Sosyal Dayanışma Yükseliyor
Hatay, bir yandan depremin izlerini silmeye çalışırken, diğer yandan koruyucu ailelik gibi sosyal destek sistemlerinde örnek olmaya devam ediyor. Bu başarı, sadece devletin değil, gönüllü ailelerin ve toplumun tüm kesimlerinin el ele verdiği bir sürecin yansıması olarak değerlendiriliyor.
