ÖLMEK KOLAY DA ZOR OLANI YAŞAMAK 

Published on:  /   Son güncellenme  /   Yorum yapılmamış

Spread the love

Bu girdap, bu karanlık, bu zindan yordu bizi 
Çığlıklarımızdan cinnet geçirdi toprak…
yeniden doğarcasına direnişler 
Aslında her gün bir intihar 
Her gün sona ramak kala 
Cehennemin en dibi ile en başındaki medcezirler 
Yeniden uyanıp gün batımı aşklarına sımsıkı sarılabilmenin adı ..
Yaşamak, nefes, insanca nefret olabilir mi?
Ölmek için öyle çok neden bulabiliyorken, yaşamak için gerekçeler aramak manasız gelebilirdi.
2000 binli yılların başında bir intihar vakası olmuştu.
Fırat hoca acıya dayanamadı manşeti hala hatırım da ..
Bir üniversite hocası ölmek isteyecek kadar zayıf olabilir miydi?
Şu anda rakamlar aklımda değil..
Ancak ölmeden önce ailesine bir dosya ve yanında bir mektup bırakmıştı.
Ölüm vakaları…
Tecavüz
Cinayet
Cinnet
Hırsızlık
Gasp
Kadına şiddet
Yolsuzluk
Vurgun… Vs.
Bunların o yıllardaki Türkiye oranlarını raporlamış ve incelemeye almıştı…
Bir insan niçin tecavüz eder?
Niçin hırsızdır
Niçin yalana dolana gömülür
Niçin yolsuzluk, vurgun peşindedir gibi analizlerin dosyada ki sonuçları bir hayli dikkat çekiciydi..
Ama en önemlisi en altta ki dip not: Artık bu yaşanananlara dayanamıyorum. Sizi çok seviyorum beni affedin….
Evet, Fırat hoca kendini boğaz köprüsünden atarak ölmeyi tercih etmişti.
Ölmek yerine savaşsaydı dediğim çok oldu.
Fırat Hoca hep kolayı seçmiş gibi geldi bana 
Çünkü…
İNTİHAR KOLAY DA….
ÇÖZÜM MÜ, ÇARE Mİ, FEVRİ OLARAK DAVRANMANIN HAYATA KATKISI OLURMUYDU?
2000 binli yıllardan bu yana ne değişti ki?
Sadece yukarıda ki vukuatlar rakamsal açıdan artış gösterdi ve şekil değiştirdi.
Nasıl şekil değiştir di?
Ölüm Vakalarında 
Son 50 yılın rekoru yaşanıyor intiharlar, kazalar, bilerek isteyerek işlenen cinayetler, hastalıklar, vs.
Biz kadın hakları ,kadına şiddet konularında adım atacağımızı sanarken samanlıklar seyran değil kan revan ,vahşete dönüştü…..
Hunharca küçücük bebelere kadar düşen tecavüz olayları ..İnsanın kanını donduran gözü dönmüş insan manzaraları….
Utanmazca, arsızca, hırsızlıklar, hatta baktığınız da çalmayanlar ahmak olarak nitelendirilir hale geldi.
Ensar Dini, Feto Dini, Oktar Dini, gibi sapkınca kendine paye çıkaran ve bu yolun içinde çocukları, kadınları, acımasızca yok eden tüm değerleri alaşağı edip tüketen bir kirli yol oluştu.
İnsan türü nün GDO sunda ciddi bir bozulma dejenere ve safından ayrılma olarak nitelendirebileceğimiz garip şuursuz bir şekil bozukluğu ile kendini gösterdi.
Dini alet ederek günah ve sevapların safları çizildi.
HER SAPKINLIĞA BİR DİN İCAT EDİLMESİ, ÇIKARCI BİR KESİMİN TÜM BUNLARA SESSİZ KALMASI İLE DESTEK BULDU, ÇOĞAL DI EN KÖTÜSÜ NORMALLEŞTİRİLDİ.
Dışardan ithal edilen tohumların insan genlerine nüfus ettiği ve bunun sonucu olarak değişimin hızlı bir biçimde manipüle edilir olması sağlandı.
Bence Fırat hoca erken pes etti eğer bu günleri görseydi sanırım çocuklarını da geride bırakmaz onlarla birlikte Boğaz köprüsünden atlardı diye düşünüyorum.
İNSANLARIN İÇİNDEKİ SAPKIN GEN, 
PARA VE UÇURUM YAŞAMLARLA ARTTI…
Kafeler, barlar, gece hayatı lüks oranında sınır tanımayan yapılaşma, oteller, lezzet durağı adı altındaki görsel şovlar ile bütünleşen sosyal medya intiharın en önemli boyutunu oluşturdu.
Bende istiyorum benimde hakkım, benim onlardan ne eksiğim var diyen çoğunluk bir silsile içinde boşanmalar, şiddet ,ölüm ,ihanet ,hesaplaşması artık er meydanlarına düştü..
Ölüm de böylece normalleştirildi…
Nüfus oranında ki artışları engelleme nin belki de en kolay yolu buydu kim bilir.
Gizli yok olma, yok etme, savaşının içinde artık çocuklar, kadınlar, şehvet ve vahşet bir bütün haline dönüştü.
TEPEDEN BİRİ SANKİ YOK ET TALİMATI ALDI 
KÖLELİĞE SICAK BAKAN BİR DURUŞLA YAŞIYORUZ!
Değişimin ve dönüşümün bu derece hızlı yaşandığı ülkemiz de ne yazık ki farkında sız halk kitlesi çoğunlukta.
Asimilasyon hızlı bir biçimde kanımıza ve tüm damarlarımıza enjekte olmakta. Sanki bir yok et projesinin parçası içindeyiz.
Bunca pisliğin, örgütlerin, vakıfların, sapkınların, ahlaksızların, yıllarca gizlenmesi korunması ve destek bulması da karenin diğer parçaları gibi görünüyor.
Türkiye’de köleliği hoş gören, hatta aşkla sarılma nın bir nedeni olmalı.
İleriye doğru giderken, ani bir atakla geriye koşmanın mantıklı bir açılımı var mı?
Eğitimin her kapıyı aralayacağını düşünürken, aslında eğitimin bir ateş topu haline dönüşmesini, kim ve hangi neden haklı gösterebilir?
FANUS BİR GÜN KIRILIR
Umursamaz infilak noktasın daki ruh hallerinin bir gün kendi kendini yok edeceğini düşünüyorum. Yani yaşamın içinde ki değerler bir bir yok oluyorsa, vatan ,bayrak ,millet, namus ,onur, ve insanlık sınır noktasına ulaşmış ise ..
İnsanların yaşam standartları arasındaki uçurum bu derece büyümüş..
Eğitimin artık umutsuz bir vaka haline dönüştüğünü görüyor, izliyor ve sadece seyrediyor isek.
Lüks ’ün ve yoksulluğun ortasında bir yaşam hakkı yoksa.
Bu fanus bir gün kırılır diye düşünüyorum.

Sağlıcakla Kalın…..

Kategori:
Etiketler:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>